Alaçatı’da geçen eşsiz günlerimden biriyle daha karşınızdayım. Ben Bilge Merve Doruk. Ailemle geçirdiğim Alaçatı tatilinde biriktirdiğim anıları sizlerle paylaşmaktan zevk duyuyorum. Bu gün sizlere arkadaşlarımızla yapmış olduğumuz barbekü partisinde yaşadıklarımızdan bahsedeceğim. Ama gelin Alaçatı otelleri arasından favorimiz olanında gözümüzü açtığımız andan itibaren anlatmaya başlayayım.
Demir ve ben, Arya’nın uyandırma servisiyle güne gözlerimizi açtık. Kurulu alarm saati gibi her sabah saat 9’da yatağımızda zıplamaya başlıyordu. Başlarda dayanılmaz olsa da artık buna alışmıştık. Demir onu kucağına çekip kocaman sarıldı. Babasının kollarından kurtulup kaçtı hemen. Demir bana da dönüp büyük bir öpücük kondurduktan sonra yataktan çıktı. Yeni bir gün için kalkıp hazırlanmalıydık. Hızlıca duş alıp giyindik ve kahvaltı için aşağı indik. Yine tam beklediğimiz gibi çeşit çeşit kahvaltılıklar bizi karşıladı. Her sabah uyandığımda kahvaltımın hazır oluşu rahatlığına alışmıştım artık. Evde her sabah kahvaltı hazırlamak en çok üşendiğim şeylerden biriydi çünkü.
Kahvaltıda Rita’yı da gördüm. Arkadaşıma selam verdim ve kahvaltımızı birlikte yaptık. Kahvaltıdan sonra işleri vardı. Bu yüzden plaja (Sahiller, koylar ve plajlar hakkında daha fazla bilgi için tıklayın)bizimle gelemeyeceklerini söylediler. Ertesi gün birlikte vakit geçirebilirdik. Bunun için sözleştik. Karnımızı tıka basa doyurduktan sonra hazırlanmak için odamıza geçtik. Sabah rutinlerimizden biri haline geldiği için biraz yüzecektik. Tüm eşyalarımızı çantaya koyduktan sonra rotamızı Ilıca Plajı olarak belirledik ve oraya doğru yürümeye başladık. Erken saatlerde geldiğimiz için plaj pek kalabalık değildi. Denize yakın güzel bir şezlong seçtikten sonra yerleştik.
Arya kumdan kale yapabilmesi için getirdiğim kovayı ve eşyalarını aldıktan sonra yanımızdan ayrılıp denizin kenarında kale yapmaya başladı. Çok mutlu gözüküyordu. Alaçatı bize olduğu kadar ona da iyi gelmişti. Burada okul ödevlerini yetiştirme derdi yoktu tabi. Demir ona katıldı ve birlikte dev bir kumdan kale yapmak için hazırlıklara başladılar. Yanımdaki şezlongda uzanan ailenin çocukları da onlara katılmak istiyordu ama çekiniyordu. Onunla ve ailesiyle tanıştım. Çocuğun adının Arda, anne ve babasının isminin de Müge ve Serhat olduğunu öğrendim. Burak ile el ele tutuşup Demir ve Arya’nın yanlarına gittik. Kumdan kale yaparlarken onlara katıldık. Kale büyüdükçe büyüyordu. Müge ve Serhat da bize katıldılar. Hepimiz çocukluğumuza dönmüş gibiydik. Kuleyi yaparken çok eğlendik, aynı zamanda Müge ve Serhat ile tanışma fırsatı bulduk. Arda dışında bir de kızları vardı. Kızları Işık, tam olarak ergenlik çağlarında olduğu için ailesi ile olan etkinliklere katılmayı reddediyormuş. Odasında saatlerce bilgisayarı ve kulaklığıyla vakit geçiriyormuş. Ergenlik çağları bazı gençler için zor geçebilir. Ben de ergenliğimi zor atlattığım için onu çok iyi anlıyordum. Bunların zamanla geçeceğini söyleyerek onları bir nebze de olsa rahatlatmayı başarmıştım.
Kumdan kalemizi başarıyla tamamladıktan sonra şezlonglarımıza dönerek susuzluğumuzu gidermek için içecek sipariş ettik. Bu Sıcakta soğuk bir şeyler içmek hepimizi rahatlatmıştı. Sonrasında ise denize atlayıp hararetimizi aldık. Su serin ve duruydu. Yeni arkadaşlarımızla kısa sürede kaynaşmanın da mutluluğu üzerimizdeydi. Onları sevmiştim. Birlikte sohbet ederek saatler geçirmiştik. Bahçesi ve havuzu olan bir yazlıkları vardı. Akşam bahçelerinde barbekü partisi vermek için bizi de çağırdılar. Biz de tekliflerini kabul ettik. Hazırlanmak için de otelimize geri döndük. Yoldan onlara elimiz boş gitmemek için güzel bir baklava yaptırdık. Yaptırmadan önce tadına baktım. Bol fıstıklıydı ve tadı o kadar güzeldi ki bundan kesinlikle kendim için birkaç kutu daha almam lazım diye düşündüm. Şimdilik bir kutuyla yetinip çıktık ve evlerine doğru yola koyulduk. Yürürken el ele tutuşup Arya’yı havaya kaldırma oyunundan oynuyorduk. Bunu yapmamıza bayıldığını çok iyi biliyoruz.
Sonunda arkadaşlarımızın evlerine geldik. Kocaman bir bahçesi ve havuzu vardı. Burası için çok uğraşmış olmalılar diye düşündüm. Çok güzel tasarlanmıştı. Alaçatı’nın konseptine uygun mimarisiyle görenleri hayran bırakıyordu. Yemyeşil bahçesinde çocuklar rahatlıkla koşturuyor ve oyunlar oynuyorlardı. Işık yine odasındaydı. Onunla tanışmak için odasına çıktım. İzin isteyerek odasına girdim ve ona kendimi tanıttım. Arkadaşça yaklaştım. Başlarda biraz soğuk davransa da kısa sürede kaynaşmıştık. Onunla uzun uzun konuştum. Biraz zaman geçtikten sonra arkadaş olmuştuk. Bu konuşmanın ona iyi geldiğinden emin oldum. Bazen bir yabancıyla konuşmak insanlara iyi hissettirebiliyor. Onu aşağı inip bize katılması için davet ettim. Kabul etti ve birlikte aşağı indik.
Işığın odadan çıkmasına en çok anne ve babası sevinmişti. Hep birlikte masanın kurulmasına yardım ettik. Salataları hazırladık ve servisleri açtık. Demir ve serhat barbekü ile ilgileniyorlardı. İşlerimizi bitirdikten sonra hep birlikte oturup etlerin pişmesini beklerken sohbet ettik. Herkes komik bir anısını anlatıyordu. Masamızdan kahkahalarımız eksik olmuyordu. Çok eğlenerek vakit geçirdiğimiz her halimizden belliydi. Etler piştikten sonra teker teker alıp masaya koyduk. Tam pişmiş ve oldukça lezzetlilerdi. Barbekü ile pişirmemizin farklı bir tat kattığı bariz ortadaydı. Yanına hazırladığımız mezelerle de lezzeti daha çok artıyordu. Temiz havada sohbet eşliğinde yemek yemek hepimize çok iyi gelmişti. Bu sayede birbirimizi daha yakından tanımış olduk. Alaçatı’da insanların bu kadar sıcakkanlı olacaklarını hiç düşünmezdim. Kısa sürede güzel dostluklar kurmuştum. Bu beni çok mutlu ediyordu. Hiçbir günüm boş geçmiyordu. Oturup sıkılmak için bile fırsatım olmuyordu. Alaçatı’da yapılabilecek sayısız etkinlik (Alaçatı etkinlikler hakkında bilgi almak için tıklayın) mevcuttu. Yanımda sevdiklerim de olduğu için benden mutlusu yoktu. Zaten sevdiklerim yanımda olduktan sonra daha ne isterdim ki?
Doruk gitar çalmayı çok sever. Şansımıza da evde Serhat’ın eski bir gitarı vardı. Doruk, hepimiz çalmasını istediğimiz için gitarın tellerine dokundu. Bizim şarkımızı çaldı. Hep birlikte ona eşlik ettik. Çok romantik bir adam olmuştur her zaman. Şarkımızı onun ağzından dinlemek beni duygulandırdı. Birkaç damla yaş gözümden süzülmüştü. Fark etmiş olacak ki hemen eğlenceli bir şeyler çalmaya başladı. Ellerimizle ritim tutarak şarkılar söyledik ve dans ettik. Bugün de çok güzel bir gün geçirmiştim. Doruk artık gitar çalmaktan yorulmuştu. Herkesin de uykusu gelmeye başlamıştı. Arkadaşlarımıza bu güzel barbekü partisine bizi davet ettikleri için teşekkür ettikten sonra vedalaşıp otelimize gitmek için yola koyulduk. Otelimiz yakında olduğu için çok geçmeden varmıştık.
Hepimiz üzerimize pijamalarımızı geçirip dişlerimizi fırçaladık. Uyumlu pijamalar giymiştik. Aynaya bakınca çok tatlı gözüküyorduk. Bu küçük ailemi dünyadaki her şeyden daha çok sevdiğimi bir kez daha anladım. Arya’nın çok uykusu vardı. Yatağına yatırır yatırmaz uyuyakaldı. Ona küçük bir öpücük kondurup kendi yatağıma döndüm. Doruk ile kocaman sarıldık ve ona onu ne kadar çok sevdiğimi söyledim. Buranın ikimize de ne kadar iyi geldiği hakkında konuştuk. İleride buradan aynı arkadaşlarımızın sahip oldukları gibi bir ev alma planı yaptık. Hayallere dalıp kendimizi uykunun kollarına bıraktık. Yarın yine güzel bir günün bizi beklediğini biliyordum. Burası bizim hayallerimizi süslemeyi başardı. Umarım sizlerin tatili bizimkinden de güzel geçiyordur. Hepinize güzel günler diliyorum.