Merhaba size Alaçatı Pazarı‘ndan aldığım ve severek yediğim tarhanadan bahsedeceğim. Birçok yerde tarhana yememe rağmen, buradan aldığım tarhananın tadı bambaşkaydı. Lezzet desen var, koku desen iç açıcı, baharat desen yerinde.Alaçatı’da tarhana çorbası da yapmadım demeyeceğim giderken.Kısacası muhteşemdi. Alaçatı’ya her mevsim gelirim, buranın suyunda mı havasında mı bir şey var bilmiyorum. Beni buraya bağlayan şey bence doğası ve Alaçatı gezilecek yerler çok fazla. Eğer bir gün yolunuz Alaçatı’ya düşerse o zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız. Gökyüzü açık, şehrin gürültüsü yok, kuşlar uçuyor, sokakları huzur kokuyor. Okurken etkileniyor insan bir de gelip görseniz burayı bırakmak istemezsiniz.
Hafta sonu tatilim olduğu zamanlarda bile burayı tercih ederim. Yaz aylarında adım atılacak yer bulamazsınız, hani derler ya iğne atsan düşmez diye aynen öyle olur burası. Kış mevsimi ise o kadar sakin, sadece sevenlerinin geldiği bir mevsim olur. Ben ilkbahar insanıyım. Nisan ayını burada geçiririm. Ot festivali olur. Oradan aldığım otları pişirir farklı nasıl kullanabilirim diye düşünürüm. Karnımı doyurduysam çıkar taze ilkbahar havasının tadını çıkarırım. Hacımemiş mahallesi‘nde bir bira içerim ya da biraz daha yukarı çıkar Kemalpaşa caddesinin sonuna kadar gider Pablo da bir kahve içerim.
Tek gitmekten keyif alırım. Kuş sesleri, etraf da gezinen insanlar, fotoğrafta güzel çıkabilmek için poz veren kadınlar ve erkekler, oradan geçip tanıdıklarla muhabbet eden komşuları izlemek çok hoşuma gidiyor. Sizde Alaçatı’ ya geldiğinizde mutlaka pazarı görmelisiniz. Ege’ye özgü olan tüm bitkileri burada bulabilirsiniz. Pazarın sonuna doğru gittiğinizde modaya uygun giysiler bulabilirsiniz. Gittiğimde elim hiç boş dönmüyorum. Özellikle alışverişi Alaçatı’da yapmak ayrı bir keyif veriyor bana. Farklı insanlar görüyorum. İnsan, insan diyorum çünkü iletişim kurmayı seviyorum. Tolstoy ne diyor “İnsanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıklarını, kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım, oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş.” Bunu erken anladım. O yüzden severim insanları, en doğal hallerini.
En sevdiğim gün Alaçatı da cumartesidir. Alışveriş merkezlerinde zaman geçirmeyi sevmem ama bana gel pazara gidiyoruz deseniz koşarak gelirim. İnsanlarla iç içe olmayı seviyorum. Pazarcıların bağırmasını, kadınların ve erkeklerin bir şeyleri karıştırmasını, fiyatlardan indirim istemelerini hepsi hoşuma gidiyor. Tıpkı hayat gibidir pazar. Bazen pahalı, bazen ucuz, genelde çok güzel. En büyük tutkum yemek yapmak ve yeni şeyler keşfetmek. Çorba, tatlı, kuruyemiş, çiçek, mahalle… Aklınıza gelebilecek her şey.Pazarda gezinirken pazarcı ablalardan tarhana aldım ve birazda muhabbet ettik. Biraz dediğime bakmayın oturduğum zaman konu konuyu aşıyor bir de muhabbeti seven biriyseniz değmeyin keyfime. Bu ablada öyle hoş sohbetli, güler yüzlü biriydi ki bir saat ayrılamadım yanından. Yaptığı ürünü çok anlattı ben sevmesem beğenmesem satmam dedi. Haklıymış çok güzel oldu. Nereden aldığını sordum, İstanbul da komşum var o yapıyor bende ondan alıyorum dedi. Ona destek olmak için oradan buraya getiriyormuş. Sizinle İstanbul da ki ablanın telefon numarasını paylaşacağım. Eğer isterseniz sizde ondan sipariş verebilirsiniz. Havva Acan: 0537-497-48-99
Ben artık tarhanayı ondan alıyorum. Arıyorum abla bana 1 kilo tarhana gönder diyorum oda bana güzelce paketleyip gönderiyor. Herkes benim tarhanamı çok sever bir söyleyen bir daha söyler diye anlatıyor. Ben tarhanayı tek de yapmıyorum burada ablaların var beraber yapıp beraber kazanıyoruz diyor. Bakın gördüğünüz mü sadece ben yapıyorum demiyor. Kimsenin hakkını yemeden anlatıyor bana güzel güzel Havva abla. Fiyatı çok uygun. Aradığınız zaman ondan öğrenebilirsiniz. Çok güzel çiçekleri de var onların tohumunu bile köylüleriyle paylaşıyor hem satıyor dedi. İsterseniz sorabilirsiniz daha sonra ben ondan renkli gece sefalarının tohumunu aldım ve kapımızın önü çok güzel oldu. Peki ben tarhanayı nasıl yaptım hemen yazıyorum size.
Alaçatı’da tarhana çorbası Yapılmış denenmiş tarifi budur: Öncelikle kaç kişilik yapıyorsanız ona göre yemek kaşığı ile kişi başı 1 er kaşık koyuyoruz. Ben sabah ve akşam içmek istediğim için 6 kaşık koydum. Her kaşık başına su bardağı ile suyumuzu koyuyoruz. 6 kaşık tarhana 6 bardak su. Pişirmeden önce tarhanayı tencereye koyuyoruz. Ben sarımsaklı ve baharatlı sevdiğim için tencerenin içindeki tarhanaya baharat ve sarımsak ekliyorum. Sarımsağı rendeleyip koyarsanız daha hoş durur. Sonra ılık suyla ıslıyorum. Suyu koyarken karıştırıyorum yoksa topaklanır. Çok fazla koymayın suyu hepsi ıslansın yeter. Et suyu ile ıslatıyorum ben varsa içerisine çiğ şekilde kıymada koyuyorum. Hepsini karıştırıp yarım saat bekletiyorum. Daha güzel oluyor bence. Sonrasında tencereyi ocağın üzerine koyup 6 bardak suyu koyup kaynayana kadar karıştırın. Sonrasında afiyetle içebilirsiniz. Yanına çoban salata çok yakışır. Burada paylaşmayı istedim çünkü kendi yemeklerime güvenirim. Hem bu yazıdan sonra belki Havva ablanın tarhanalarını dener sizde benim gibi buraya yazmak isteyebilirsiniz. Farklı şekillerde pişirilebiliyor tarhana acaba siz nasıl yapacaksınız merak ediyorum. Yazarsanız hep beraber görmüş oluruz. Herkese teşekkürler. Özellikle yazımı paylaşmama izin verdikleri için Alaçatı Otelleri sayfasına ve pazarcı ablaya.