Ara
Close this search box.
Ara
Close this search box.

Alaçatı’da Tekne Turu

16.08.2022

Selam dostlarım. Yine ben geldim. Dün Tuna ile tanışma hikayemi sizlerle paylaşmıştım. Bu gün ise tanıştıktan sonraki tekne turu maceramızı sizlerle paylaşacağım. Sahildeki konuşmamızdan sonra birbirimizin numarasını aldık. Mesajlaşmayı hiç sevmem ama o mesaj attıkça her seferinde telefona koşuyordum. Mesaj sesini bile duymak kalp ritmimi hızlandırıyordu. İşte aradığım aşk tam olarak böyle bir şeydi. Tuna Otelde (Alaçatı otelleri hakkında bilgi almak için tıklayın) kalıyordu ve benim için tatilini uzatmıştı.

Birkaç gün sonra telefonuma yeni bir mesaj geldi. Bana bir sürprizi olduğunu yazmıştı. Çok şaşırmıştım. En sevdiğim elbisemi giyinip hazırlanmaya başladım. Kapıdan beni aldı. Gideceğimiz yere yaklaşırken gözlerimi bağladı. Kalbim resmen yerinden fırlayacak gibiydi. Burnuma denizin hoş kokusu ve dalgaların o rahatlatıcı ve insana huzur veren kıyıya çarpma sesleri geliyordu. Topuklu ayakkabımın çıkardığı tahta sesinden bir iskelede olabileceğimizi düşündüm. Denize yakın bir yerde olduğumuz anladım ama nerede olduğumuzu anlayamıyordum.

Biraz yürüdükten sonra durdu ve gözlerimi açtı. Gözlerime inanamadım. Büyük ve çok güzel gözüken bir teknenin önünde duruyorduk. Marinaya gelmiştik ve etrafımızda yüzlerce tekne vardı. Ama benim yüzüm sadece bir tanesine dönüktü. Çok şaşırmıştım. İçimden ne kadar romantik ve ince düşünceli olduğunu geçirdim. Evet düşündüğüm gibi tekne kiralama işlemine baş vurmuştu ve bu tekneyi bizim için kiraladığını söyledi. Bu gün birlikte tekne turu yapacaktık. Tuna gerçekten sürprizlerle doluydu.

Port Alaçatı Marina’yı çok seviyordum. İnsanı rahatlatan, huzur ve dinginlik veren bir yapısı vardı. Suyu tertemizdi. Rüzgarının ise eşi benzeri yoktu. Etrafta Alaçatı sörf tutkunları dalgalarla büyük bir ahenk içinde rüzgarla dans ediyorlardı. Ben de yıllardır Alaçatı’da bulunduğum için sörf ile yakından ilgileniyordum. O yüzden buraya sık sık gelip giderdim. Ama daha önce hiç böylesi heyecan verici bir maceraya yelken açmamıştım.

Tekneyle denize açıldık. Her şey çok güzel gözüküyordu. Oturduk ve denizi izledik. Sessizliğin sesini dinledik. Martıları izledim. Gökyüzü mavinin en güzel tonuna bürünmüştü. Güneş tenimize değiyor ama bizi yakmıyordu. Son derece huzurluydum. Herkesten uzaktaydık. Tuna, ben, masmavi derin deniz ve uçsuz bucaksız gökyüzü baş başa kalmıştık. Bu tekne turu gezisini ayarladığı için teşekkür edip ona sarıldım. Denizin ferahlatan kokusu ile sevdiğim adamın kokusunun birbirine karışmış hali şimdiye kadar kokladığım en güzel parfümden bile güzeldi.

Alaçatı tekne turu teknenin önünde oturan kız

“Günüm daha ne kadar güzelleşebilir?” diye düşünmeye başlamıştım. Elimden tutarak beni kaptan köşküne götürdü. Teknenin nasıl kullanıldığı hakkında birkaç şey öğretti. Ne kadar çok şey biliyordu. Kaptanın da müsadesiyle tekneyi devraldım ve söylediği şeyleri uyguladım. Tekne sürerken çok eğlenmiştim. Koskoca tekneye yön vermek beni oldukça özgüvenli ve kendimden emin hissettirdi.

İleride durduk ve Tuna bizim için bir masa hazırladı. Bu da sürpriz olacağı için bakmam yasaktı. İşi bittiğinde çok romantik bir masayla karşılaştım. Her şeyi düşünmüş olmasından oldukça etkilendim. Yemekte ızgara balık vardı. Yemeğin yanında ise mumlar ve kırmızı şarap bile vardı. Denizin ortasında baş başa yemek yemek kadar keyif veren bir şey yoktu. Sohbet ediyor, yemek yiyor ve anın tadını çıkarıyorduk. Yemekten sonra kendisinin ayarladığı bir dans şarkısı çalmaya başladı. Beni dansa kaldırdı ve dalgalar eşliğinde dans ettik.

Alaçatı'da lezzetli balık yemeğinin resmi

Koylardan birine geldiğimizde birlikte denize atladık. Sessiz, sakin, çok insanın olmadığı hatta derinliğini bile bilmediğimiz bir yerde yüzmek çok daha keyifliydi. Deniz tertemizdi ve içerde bize eşlik eden balıkları görebiliyorduk. Bu şimdiye kadarki en güzel yüzme deneyimim oldu. Kıyıya kadar yüzüp geri geldik. Artık marinaya dönme vaktimiz gelmişti. Havlularımızı serdik ve dönene kadar güneşlendik. Güneş vücudumdaki bütün negatif enerjiyi söktü götürdü. Dalgaların ve martıların sesi kulağıma çarpıyordu. Sanki anlaşmışlar gibi uyum içinde bir şarkı söylüyorlardı. Bronzlaştırıcı sürdüğüm için istediğim ten rengini de elde edebilmiştim. Her şey oldukça güzeldi ve ben bitmesini hiç istemiyordum. Bunu tekrarlayabileceğimizi söylediğinde rahatladım. Gerçekten Alaçatı’nın eşsiz atmosferinde aşık olmamak neredeyse imkansız. “Bu yıl tatile nereye gitsek?” diye düşünenlerin de bu yazımı okuduktan sonra düşünecek pek bir şeyi kalmamıştır bence.

Unutmayın ki her şey gibi sevgi de paylaştıkça çoğalır. Bol bol sevdiğiniz, sevildiğiniz ve gönlünüzden geçeni yaptığınız bir yaz geçirmenizi diliyorum. Hepinize iyi tatiller.

Görüşmek üzere – yazısı

İlginizi Çekebilir

Alaçatı
İpuçları
Alaçatı Etkinlikler
Alaçatı Yeme ve İçme
Alaçatı Gezilecek Yerler
Sahiller, Koylar ve Plajlar
Alaçatı Otelleri
Blog Yazıları