Hepinize tekrardan selam arkadaşlar. Ben Luna Göksu. Sizin tabirinizle “aşk kadın”. Yine mi sen demeyin lütfen. Alaçatı otelleri sayfasına yazmayı gerçekten seviyorum. Bugün de sizlere en yakın arkadaşım Zehra ile geçirdiğimiz bir günü anlatacağım. Maalesef Tuna bugün yoktu. Biz de kız kıza bir gün geçirmeye karar verdik. Tıpkı eski günlerdeki gibi. Önceden bunu sık sık yapardık. Son zamanlarda arkadaşlarımla pek ilgilenemedim kabul. Bugün bunu telafi etmek için buradayım. Zehra ile en sevdiğimiz etkinliklerinden (Alaçatı etkinlikler hakkında bilgi almak için tıklayın) biri olan sörf ile güne başlamak için anlaştık. Ama günün devamında evimde bir parti düzenlemeyi düşünüyorum. Tüm arkadaşlarımın davetli olduğu bir parti olacak bu. Şimdiden heyecanlanmaya başladım bile. Bu parti Alaçatı’da olay olacak.
İçimde bugün çok eğleneceğimize dair bir his var ve hislerimde hiçbir zaman yanılmam. Akşam yazlığımda bir parti vermeye karar verdim. Tüm arkadaşlarımı davet etmeyi düşünüyorum. Arkadaşlarımla partilemeyi hiçbir şeye değişmem. Akşama kadar da Zehra’yla sörf yapmaya karar verdik. Bu bizim en sevdiğimiz spor. İkimiz de Alaçatı’da büyüdüğümüz için bu spora oldukça aşınayız. Çünkü hepinizin de bildiği üzere Alaçatı sörf cenneti olarak geçer. Sörf için uygun kıyafetlerimizi giyip tahtalarımızı aldık. Çark Plajı en sevdiğimiz sörf alanlarından birisi. Burada derinlik çok olmadığı için güvenli bir şekilde sörf yapabiliyoruz. Ayrıca rüzgar da sörf için oldukça uygun. Zehra da ben de buranın havasına suyuna bayılıyoruz. Hazır olduğumuza karar verip evden çıktık.
Plaja vardığımızda çok kalabalık olmayışı bizi sevindirdi. Tam da istediğimiz gibi bir hava vardı. Önce yerleşip sonra tahtalarımıza sarıldık. Rüzgarın en güzel estiği anı kolladık. Sörf için aradığımız her şey bize hazır sunulmuştu. Tek yapmamız gereken tahtalarımıza atlayıp rüzgarın keyfini çıkarmak olacaktı. Başlangıç noktasına ulaştığımızda tahtanın üzerine yatıp kulaç atarak başladık. Yakalamak istediğimiz dalga geldiğinde ise ayağa kalkıp dalgaların üzerinde dengemizi sağladık. Uzun süredir yapmadığım için birkaç kere düştüm ama Zehra hiç düşmeden başarılı bir şekilde tüm adımları tamamladı. Ben de tekrar tekrar denedim ve sonunda denge kurmayı tamamen başardım. Artık dalgalar üstünde istediğim şekilde ilerleyebiliyordum. Başarmış olmamın gururunu göğsümü gere gere taşıdım. Özgüvenim yerine gelmişti ve 10 km uzaktan bile anlaşılıyordu. Dalgalar üstünde resmen dans ediyordum. Çok keyifliydi ve sürekli bir daha çıkıyorduk. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştik bile. Dalgalara karşı son bir fotoğraf çekildikten sonra artık toparlanıp evi partiye uygun hale getirmek için eve dönmek için yola çıktık.
Eve dönerken yoldan içecekleri ve atıştırmalıkları aldık. Tüm arkadaşlarıma haberi çoktan vermiştim bile. Havuz partisi olacağı için bikinilerini getireceklerdi. Oyun masalarını hazırladık. Beer pong, rulet, drunk jenga, langırt, slap cup gibi birçok oyun seçeneği vardı ve arkadaşlarımın bu partide çılgınlar gibi eğlenmesini istiyordum. O yüzden her şeyi eksiksiz ayarlayacaktım. 53 kişi arayarak katılacağını bildirdi. Gerçekten çılgın bir parti olacaktı. Bazıları arkadaşlarımın arkadaşlarıydı ve tanımıyordum ama sorun değil. Evimiz yeterince misafir alabilecek kadar büyük. Hepsinin partimden memnun ayrılması için elimden gelen her şeyi yapacaktım. Tabi anne babamın ve birkaç odanın daha kapılarının kilitli kalması gerekiyordu. Her şeyi halletmiştim ve misafirlerim yavaş yavaş gelmeye başladılar. Çok geçmeden ev dolmaya başladı. Birkaç ev kuralını da belirttikten sonra müzik başladı.
Herkes dans ediyor, atıştırmalıklardan yiyor, içeceklerini içiyor ve oyunlar oynuyordu. Ne kadar eğlendiklerini görmek zor değildi. Oyunlarda ödüllü yarışmalar düzenlediğimiz için herkes canla başla mücadele ediyordu. Havuz kenarındaki oturma köşemizde ateş yanıyordu. Böylece insanlar yüzdükten sonra ısınabilirler diye düşündüm. Ses getiren bir parti olacağı şimdiden belliydi. Zehra ise gelen misafirlere yardımcı oluyordu. Gelen herkesle tanışıyor ve kaynaşıyorduk. Dans yarışması düzenledik ve en iyi dans eden kişi için bir şişe alkol hediyesi koyduk. Ödülü duyan herkes katıldı ama 1. kendini çok çabuk belli etti. Rakiplerini hiç zorlanmadan alt etti ve ödülün sahibi oldu. Yarım saat sonra ise Zehra ile sohbet ettiklerini gördüm. Anlaşılan Furkan sadece dansta değil aşkta da kazanıyordu. Onların bu haline gülümsedim ve oyunlarda diğerlerine katılmak için ayrıldım.
En hızlı birayı kim içecek diye düzenlediğimiz yarışı Orkun 4 saniyede bir bardağı bitirerek kazandı. Gerçekten hızlıydı ve herkes onu alkışladı. Ömer ise beer pong oyununda başarıyı yakalamıştı. Sınırsız müzik, sınırsız alkol ve sınırsız eğlence bir aradaydı. Bunu başardığım için kendimle bir kez daha gurur duydum. Elbisem ve makyajımla da dikkatleri üzerime çekmeyi başarmıştım. Gecenin kral ve kraliçesi seçimleri için oylama başlattık. En güzel kızı kraliçe, en yakışıklı erkeği ise kral olarak belirleyecektik. Herkes heyecanla bekliyordu. Oy kağıtlarını saydıktan sonra şaşkınlığımı gizleyemedim. Kraliçe olarak en çok benim ismim yazılmıştı hem de 37 kişi tarafından. Zehra tacımı takdim etti ve ben de herkese topluca teşekkür ettim. Kral olarak ise arkadaşım Umut seçilmişti. Popüler ve yakışıklı bir çocuktu. Kızların peşinden koştuğu türden. 1. oluşuna hiç şaşırmamıştım. Krala da tacı teslim edildikten sonra fotoğraf çekilip partiye devam ettik.
Bütün oyunlara katılmıştım ve gelen herkesle tanışmıştım. Üstümde tatlı bir yorgunluk vardı. Başım da dönüyordu biraz. Ama bu konuda yalnız değildim. İnsanların çoğu yalpalayarak yürüyor ve daha çılgın dans ediyordu. Sanırım yavaş yavaş sarhoşluklar başlıyordu. O kadar oyuna şimdiye kadar dayanabilmiş olmaları bile bir mucizeydi zaten. Yorgunluktan koltukta uyuyan birkaç kişi vardı. Onlar dışında parti tüm hızıyla devam etti. Furkan ve Zehra daha az ses olduğu için verandada oturup birbirlerini daha yakından tanımaya çalışıyorlardı. Partinin kazananları ortadaydı.
Saatler süren eğlencenin ardından topluca herkes havuza atladı ve fotoğraf çekildik. Hepimizin yüzü gülüyordu. Uzun zamandır bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum. Saat gece 4’e yaklaşırken herkes teşekkür ederek bir bir partiden ayrıldı. Sadece birkaç arkadaşım o gece benimle kalacaklardı. Kalan arkadaşlarımla şişe çevirmece oynamaya karar verdik. Yarım saat dayanabildik ve sonunda herkes uykuya kendini teslim etti. Sabah erken kalkıp temizlik yapmama yardım edecekleri için çok mutlu oldum. Alaçatı’da kurduğum bu arkadaşlıkları başka hiçbir yerde kuramayacağımdan eminim. Burada herkes birbiriyle iyi anlaşıyor; dostlukların arasına kıskançlık, kin ve nefret gibi negatif duygular girmiyor. Şanslıyım ki ben de burada birbirinden güzel arkadaşlıklara sahibim.
Benim gibi eğlenmeyi sevenler için Alaçatı’da eğlence asla bitmiyor, gün geçtikçe daha da artıyor. Kim bilir belki düzenlediğim bir partide tesadüfen sizinle de karşılaşırım. O güne kadar yazılarımı okumayı unutmayın. Hepinize Alaçatı’lı günler diliyorum.