Alaçatı hakkında aradığınız her türlü bilgi için sayfamız alacati-otelleri.com internetin en detaylı Alaçatı kaynağı. Televizyondaki birçok seyahat programı sayfamızı tanıttığı için gururluyuz!
Alaçatı, İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı bir mahalledir. İzmir’e 79 km, Çeşme’ye ise sadece 3 km mesafededir. Alaçatı’nın kuzeyinde Ilıca, güneyinde Ege Denizi ve Alaçatı Marina, batısında Çeşme doğusunda ise Kutlu Aktaş Baraj Gölü bulunuyor. İzmir-Çeşme Otoyolu üzerinden kolaylıkla ulaşılabiliyor.
Uçakla gelmek isterseniz 85 km mesafedeki İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nı kullanabilirsiniz. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na Türkiye’nin ve Avrupa’nın birçok kentinden direkt uçak seferleri bulunuyor. İzmir’e direkt uçuşlar şu an İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri, Trabzon,Van, Samsun, Elazığ, Hatay, Erzurum, Malatya, Kars, Şanlıurfa, Ağrı, Sivas ve Konya’dan var.
İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan Alaçatı’ya gitmek çok kolay. Alaçatı’ya ucuz ve konforlu bir ulaşım için sıklıkla hareket eden HAVAŞ otobüslerini tercih edebilirsiniz. Bireysel hareket etmeyi seviyorsanız Adnan Menderes Havalimanı’ndan kolayca araç kiralayabilir ve hareket saatlerine takılmadan özgürce seyahat edebilirsiniz.
Alaçatı neden popüler?
Alaçatı denilince akıllara ilk olarak Tarihi Alaçatı Yel Değirmenleri ve taş evleri geliyor ve dört mevsim boyunca esen rüzgarı ile ün yapmış bir yer. Rüzgarın yardımıyla buğdayı öğütmek için kullanılan Alaçatı Yel Değirmenleri 150 yıldan uzun geçmişleriyle bir simge haline gelmiştir. Bölge halkının geçmiş yaşam ritüelleri hakkında ipuçları içeren bu yapılar şimdilerde turizm amaçlı olarak yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret ediliyor. Kültürel ve görsel bir şölen içerisinde tarihi dokuları olan bu butik kasaba, yaşayan tarihi görmek isteyenler için Yel değirmenlerinin belirli bir kısmını kafe ve restoran olarak kullanma şansı veriyor.
Peki Alaçatı’nın neyi meşhur?
Tabii ki de sokakları ve taş evleri. Rengarenk taş evli sokakları, Arnavut kaldırımları ve begonvilleriyle ünlenirken, eşsiz tarihi mimari dokusu kadar romantik havasıyla da dikkat çekiyor.
Taş evlerden bahsetmişken yeme ve içmeyi de unutmayalım. Ege mutfağının zeytinyağlı yemekleri, mezeleri ve deniz ürünleri Alaçatı mutfak kültürünün en meşhur lezzetleri arasında yer alıyor. Mutfağını özel kılan ise her yıl uğruna festivaller düzenlenen Alaçatı otlarıdır. Hem toprağının hem de denizinin bereketli olması sebebiyle mutfak kültürü zenginleşmiştir. Kabak çiçeği dolması, sakız muhallebisi ve Alaçatı kahvaltısı, bu mutfağın isminin duyulmasında etkisi olan meşhur lezzetler arasındadır.
Ayrıca sokakları her daim hareketli olan bu belde, alışveriş seçenekleri ve zengin gece hayatıyla da ünlenen bir yer. Alaçatı Antikacılar Çarşısı’na giderek antika ürünler, heykeller ve resimler satın almak; haftada bir kurulan Alaçatı Pazarını ziyaret ederek, yöresel ürünler, zeytinyağı, el yapımı reçeller, otlar, giysiler ve bez çantalar satın almak sıklıkla tercih ediliyor. Pazardan kendinize ve sevdiklerinize hediyelik ürünler satın alabileceğiniz gibi çarşıdaki butiklerden de magnet, biblo ve anahtarlık gibi hediyelik eşyalar edinebilirsiniz.
Alaçatı’da gece hayatı her zevke hitap eden eğlence mekanlarıyla hareketli ve renkli geçiyor. Eğlenmek için popüler sokaklara veya sahil işletmelerine gidip, Dj performansları ve canlı müzikler ile eğlenceli zaman geçirebilirsiniz. Beldede her zevke hitap eden eğlence seçenekleri, bar, disko ve gece kulüpleri bulunuyor ve tesisin özelliklerine göre sabaha kadar hizmet veriyor.
Rüzgarıyla ünlü Alaçatı, sörf okulları, tekne turları gibi dış mekan eğlence etkinlikleri ile de dikkat çekiyor.
Türkiye’de çoğunluk için tatil, haziranda başlar, ağustosta biter. Fakat Ege sahil şehirleri İlkbahar ve Sonbaharda da yakmayan güneşi, yaz tatili kalabalığının olmadığı sakin sokakları ile bir başka keyiflidir. Doğanın güzelliği ise unutulmaz tatillerin baş kahramanı olur.
Tertemiz sahilleri ve doğal koyları ile akla yaz turizminin gözde beldesi olarak gelsede tarihi yapısı, kültür-sanat etkinlikleri ve zengin mutfağı ile yılın her dönemi ziyaretçilerine eşsiz güzelliğini sunmaktadır. Yel değirmenleri, taş evleri, tarihi cadde ve meydanları gezmek yılın her mevsiminde keyifli olacağı gibi yıl boyu rüzgar alan sahilleri sörf yapmak için uygundur.
Alaçatı Ot Festivali gibi etkinliklere her yıl Türkiye ve hatta dünyanın birçok yerinden insan gelir. Festivali yerinde yaşamak ve eğlenceye katılmak, birbirinden lezzetli otlardan oluşan yemekleri yemek için bile gidilebilir. Ayrıca damla sakızından yapılan reçelleri ve kabak çiçeği dolmasını da yine burada bulabilirsiniz.
“Alaçatı ne zaman ziyaret edilmeli?” diye soracak olursanız; misafirlerini en çok yaz sezonunda ağırlıyor gibi görünsede bizim size önerimiz dört mevsimde de eşsiz güzelliklere doyabileceğiniz yönünde olur. Film setini andıran sokakları, hoş butik otelleri ve benzersiz Ege lezzetleri ile bu şirin tatil beldesi yılın her dönemi ziyaretçilerine keyifli zamanlar vadediyor.
Alaçatı’da Gezilecek Yerler Nerelerdir?
Mutlaka görülmesi gereken yerler;
- Tarihi Alaçatı Yel Değirmenleri,
- Kemalpaşa Caddesi,
- Port Alaçatı,
- Pazaryeri Camii/Ayios Kostantines Kilisesi,
- Hacı Memiş Sokağı,
- Alaçatı Pazarı,
- Alaçatı Evleri,
- Alaçatı Antikacılar Çarşısı
- Alaçatı Sokakları‘dır.
Alaçatı’da Nerede Denize Girilir?
Denize girilebilecek birçok sahil, koy ve plaj vardır. Bunlardan en popülerleri;
- Deliklikoy,
- Dalyan (Kocakarı) Plajı,
- Çiftlikkoy Plajı,
- Dalyanköy Ali Bostan Plajı,
- Paşalimanı Plajı,
- Boyalık Plajı,
- Pırlanta Koyu-Plajı,
- Aya Yorgi Koyu-Plajı,
- Tekke Plajı,
- Yumru Koy Plajı,
- Çeşme Altınkum Plajı,
- Piyade Koyu Plajı,
- Çark Plajı,
- Ilıca Plajı,
- Kleopatra Koyu (Sığacık Plajı/Güvercinlik Koyu),
- Kaplıcalar olarak sıralanabilir.
Alaçatı Kaç Günde Gezilir?
Alaçatı’yı turist olarak görmek isterseniz 3 gün yeterli olacaktır. Fakat Alaçatı’yı sadece görmek yerine kültürünü yaşamak isteyenlere bizim önerimiz en az bir hafta zaman ayırmanız yönünde. Fırsatınız olursa ve sakızlı kahvenizi yudumlarken dünyanın akışını izlemek isterseniz, sadece birkaç saat için bile olsa Alaçatı’ya uğrayıp romantizminin sizi alıp başka dünyalara götürmesine izin verin.